[Üye Olmak İstiyorum] [Ana Sayfa] [Üye Arama]



_!FeaRLeSs!_ üyesinin yazdığı mesajlar
Kimden: _!FEARLESS!_

25.07.2012 21:20:59



Kime: _!FeaRLeSs!_

BİR ÖLÜMÜN ÖYKÜSÜ

Zaman gece yarısı,dışarıda fırtına ve yağmur.bense ıslak gözlerimle buğulanmış cama ismini yazıyor ve seni düşünüyorum.Hani bir şarkımız var yaişte onu söylüyor ve belki gelir diyorum.O anda ' Hayatım ben geldim.' diyen bir ses duyuyorum ve karşımda SEN.' Birtanem hasretine daha fazla dayanamadım.Sana senin olmaya geldim.'diyorsun.Seni kollarımın arasına alıyorum ve o aşka,hasrete susamış dudaklarını öpmek için uzanıyorum kikahrolası gök gürültüsü buna engel oluyor.Anlıyorum ki gördüklerim ve öpmek için uzandığım kız gerçek değil.Meğer hayal görmüşüm.Bi anda seni hayallerimden bile ayıran o gökgürültüsüne isyan etmemek için kendimi zor tutuyorum.Ve o anda hırsımı almak için yumruğumu kaldırıyorum önümde duran o buğulu cama.Tam vuruyorum ki,bir anda duraklıyorum.Elim gitmiyor.Çünkü o buğulu camda ismin yazıyordu.İşte o anda içimden bir şeylerin akıp gittiğini hissettim.anladım kimeğer seni cama değil de kalbime yazmışım.İşte seni böyle severken hayallerimde bile sana kavuşamamak be ni çıldırtıyor.içimdeki hasreti bir türlü atamıyorum ki.O anda tekrar 'Hayatım ben geldim' diyen sesi duyuyorum.Bu sefer heyecanlanmıyorum.Tekrar arkamı döndüğümde hayalinle karşılaşırsam dayanamam.Artık gücüm tükeniyor,ama o ses yineleniyordu.'Duymuyor musun?tatlım.Sana senin olamaya geldim.o camın önünde ne yapıyorsun'diyen bir ses ve gözlerimden akan yaşı silen bir çift el.'Bakıyorum ki bu defa hayal değil gerçek.Ve sana sarılmak için kollarımı uzatıyorum ki ikinci bir gök gürültüsü buna engel oluyor ve bir daha anlıyorum ki yine hayal görmüşüm. Artık bu sefer yumruğumu kaldırıp var gücümle cama indiriyorum.Elimden akan kanlar camda yazılı isminin üzerinden akarak iniyordu.Canım yanıyor.Ama bedenim değil,kalbim yanıyordu.Yavaş yavaş gücüm tükeniyor,acı veriyordu.Elimden akan kanlar kalbimi yavaş yavaş suluyarak beni bitiriyordu.Bense o anda' Seni Seviyorum.Ne olur gel.Daha fazla acı çektirme.'diyerek haykırıyordum.her ne kadar sen bana acı çektirsende ben son bir defa elimden sızan kanla buğulu cama birşeyler yazmaya çalışıyorum.

- < SENİ SEVİYORUM > -



Kimden: _!FEARLESS!_

24.07.2012 14:40:24



Kime: _!FeaRLeSs!_

Beni Bensiz bırakma

Tek kanatlı,solgun düşlerimi,yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim...

SANA NEYİ ANLATAYIM?"EVET YANLIZIM...

Sadece bunu söyleyip susmak isterdim...Ebediyyen susmak.
Çünkü canım acıyor...
Konuştukça,arzuladıkça,özledikçe,en kötüsü yaşadıkça canım acıyor."
Ruhumu yaktıktan sonra şimdi de damarlarımda dolaşan sensizliğin etimi yakan acısını mı?O acıyı uyutsun diye sığındığım,ama sevgini orada da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüyalarımı mı?Odamın tavanındaki yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin,o sonsuz çatlakların altında ,sen,diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümlerimi mi?
Şimdi burada değilsin.Ama beni duyabiliryorsun,biliyorum.Kapat gözlerini benim için ve dinle n'olur.Çünkü bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var.Seni ait olduğun çevre için değil,bana ait olman için değil,karşılığında beni sevmeniz için değil...Sadece sen olduğun için sevdiğimi söyleyebilseydim...
Ne zaman sevgine acıksam kendi kalbimi yedim.
Kendi etimi...Aşkımı....Ruhumu yedim.
"YÜREĞİMİN EN SAKLI YERİNDE YALNIZCA SENİN ELİN DOLAŞMIŞTI"
Seni yollarca,şehirlerce uzağından sevdim.
Seni kelimelerce,şiirlerce yakınından sevdim.
Seni,dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp yazdığın mektuplarca sevdim.Seni umutsuzca,beklentisizce,hayallerce sevdim uzağından.
Zamanla kırgınlık kimlik değiştirdi ve vazgeçiş oldu benim için.Unutmanın en ağırı unutamadan unutmaktır.Seni sonsuza kadar kaybetmek,kimlik değiştirdi ve unutmak oldu benim için...
Anlamadın mı artık,varlığım sana acı vermek iin değil,sadece seni sevebilmek için yaşadım ben...Hala seninle geçireceğim anların telaşıyla ,tüketir gibi yaşıyorum sensiz geçen günlerimi...Seninle geçen zaman bir daha tekrarı mümkün olmayan,doğaçlama bir melodi gibi benim için.Sanki birlikte yazılmış kaderimizin sayılı dakikalarından an çalıyorum.Öyle birikmişsin ki içimde...Seni yaşamakla tüketmem,seni sıradanlaştırmam mümkün değil.İçime çektikçe çoğalıyorsun sevgili...
"Sevgilim,beni bensiz bırakma olur mu?Çünkü sen nereye gidersen git,ben oradayım.Benim başka gidecek bir yerim yok.
Benim senden başka gerçeğim yok.Sende yaşıyorum ben sadece.
Senin kalbinin topraklarında yaşıyorum ben.Beni bensiz bırakma olur mu...."


Kimden: _!FEARLESS!_

24.07.2012 14:22:32



Kime: _!FeaRLeSs!_

Ben Derdimi Kime Anlatayım

Benden yazmamı istiyorsun günlerdir...
Tek kanatlı solgun düşlerimi, yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim.

Sana neyi anlatayım?

Ruhumu yaktıktan sonra artık damarlarımda dolaşan sensizliğin tenimi yakan acısını mı? O acıyı uyutsun diye sığındığım ama sevgini orda da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüzgarları mı? Odamın tavanındaki, yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin o sonsuz çatlakların altında, sen diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümleri mi? Gözlerinden özgürlüğe akan mavi nehirlerde boğulduğum canım sevgilim, söyle sana neyi anlatayım?

Şimdi burada değilsin... Ama duyuyorsun beni biliyorum, kapat gözlerini benim için ve dinle ne olur: Bak yoksun... bunun anlamını biliyor musun? Yokluğun yüreğimdeki bu yıldızsız, bu dipsiz karanlık gece... Yokluğun odamın duvarlarına astığım suretlerine bakarken, gözlerinde unuttuğum dalgın gözlerim... Yokluğun gönül bahçenden kopartıp verdiğin için soldurmayıp kuruttuğum ve tıpkı sevdam gibi sonsuzluğa mahkum ettiğim bu kırmızı güllerin, sırf kalemini değdirdiğin için atmaya kıyamadığım bu kağıtlar, peçetelere yazdığın şiirlerin, hediyelerini sardığın paket kağıtların, sen gidince hala sen kokuyordur diye üzerime giydiğim ve derin derin soluduğum giysilerin...

Yokluğun elinin, kokunun, soluğunun değdiği her şeyi dünyanın en kıymetli hazinesi gibi saklayan, bu yari deli, bu hayattan kopuk ruhum. Kapat gözlerini ve bana bak. Ben diye ne varsa gördüğün, iste o senin yokluğun..

Söyle, sana neyi anlatayım?

Sabaha karşı çalan telefonumun ucunda "ne olur bana hayattan daha kötü davran" diye diye sayıklayan o kırgın, o kendine çarpan sesi mi? Yüzünde yara izleriyle gelirdin bana. Vücudunun her yeri morluklar içinde gelirdin. O solgun, o savrulmuş teninde açan mor renkli kötücül çiçeklerle ağlatırdın beni. Hayal kırıklıklarıyla örselenmiş ruhunu, acı bir sevdanın gölgelediği gözlerini alır gelirdin. Ben sana tutkundum, sense vücudundaki o morluklara...

O hep çok uzağımdaki, yüzü bir başkasına dönük aşkını anlatırdın. Dehşetle izlerdim seni. Bir annenin karşılıksız şefkatiyle dinlerdim, tek söz bile etmeden. Sarardım yaralarını o morlukların ve yara izlerinin acısını dudaklarımla alır, yokluğunda kanayan kalbimin karanlık odalarında saklar elinin, kokunun ve soluğunun değdiği her şey gibi onları da biriktirirdim.
Ve sonra giderdin...

Beni, ay ışığının rutubet kokulu duvarlarına vurduğu, tek odalı sensizliğimde aşkımla, deliliğimle, bu hayata hep yabancı ruhumla bir başıma bırakır masanın üzerine senin için bıraktığım o tek sigarayı yakar ve giderdin. Şimdi benden sana hayattan daha kötü davranmamı istiyorsun. Sırf sana, seçimlerine ve hayatına duyduğum saygıdan... "Neden biraz olsun kendine merhamet duymuyorsun" diyerek seni koruma hakkını bile kendinde görmeyen bu yaralı ruhumdan sana kötü davranmasını istiyorsun. Her gece sen diye koynunda uyuduğum ölümün o soğuk nefesi, gözlerimi kapatmadan önce, artık şahidi olduğum hayatının vücudunda bıraktığı o yaraları, morlukları, savruluşları iyileştirmesi için, seçimlerinle mutlu olman için Tanrıya dualar eden benden, sana kötü davranmamı istiyorsun, öyle mi?

Şimdi burada değilsin. Ama beni duyabiliyorsun, biliyorum. Kapat gözlerini benim için ve dinle ne olur. Bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var...

Aşk... Hala yüzünde taşıdığın o derin, o bir türlü iyileşmeyen yara izin değildir sevgili. O iz hırstır, o iz bencilliktir, o iz sana değil kendine tapan bir ihtirastır. O iz senin o sonsuz ve hep kendini kanatan merhametin gibi değil. O iz sen gibi değil sevgili. Sen hep sana hayat kadar kötü davrananları sevdin. Sakin benden de bunu isteme ne olur, yapamam...

Sen beni hiç tanımadığın bir kentin tek odalı ve rutubet kokan bir evinde, aşkıma ve ölümüme bıraktın. Beni soluksuz, umutsuz, sensiz bıraktın. Benim o kırılgan öfkem yalnızca kendi yüreğimi kanattı senin yüzündeki o kutsal ama o artık durmadan kanayan ışığı değil. İsyanlarımın çığlığı bu kimsesiz ömrüme saplandı hep senin özgürlüğüne değil. Fırtınalarında sürüklendi aşkımız. Korkularının, yaralı geçmişinin, savruk benliğinin dalgalarında beni kaybedip kaybedip sonra yeniden buldun. Seni hep uzaklara çağıran o yalnızlık rüzgarının alabora ettiği parçalanmış düşlerini yeniden topladım sensizlik sürgünlerimde. Kanayan sevdamı, vurgunu olduğum yüzündeki o kutsal ışıkla sardım. Sığındığım bu huzurun bedelinin hayatımla ödedim hep. Bilmediğim yollardan geçtim kanatarak kendimi. Ve şimdi sorular cevaplarını buldu. Sükunetin ve güvenin o bilge dinginliginde süzülüyor aşkımız. Artık, biliyorsun ki sevgimin inadı hiç kırılmayacak. Yüzümde gördüğün, o bu dünyaya ait olmayan iyilik ve en zor anlarımda çıktığını söylediğin o "yasadışı gülümseyiş" bir kez olsun sönmeyecek. Benim sonsuzluk meleğim, affet ama, bedeli ebedi sensizlik olsa dahi sana hayattan daha kötü davranmayacağım...

Günlerdir sana yeniden yazmamı istiyorsun benden...
Sana neyi anlatayım
"Her sarnıç küflü bir yağmuru,
Her sevda bir ayrılığı yaşar"


Kimden: _!FEARLESS!_

24.07.2012 14:17:20



Kime: _!FeaRLeSs!_


Susmalıyım...

Yine bir gece ve yine baş başayım kendimle, işte yine seni bulup kaybettiğim
yerdeyim.

İnsanın bir şeylere karar vermesi ne kadar zor
ya seni içime gömmeli ya da
artık içimden söküp atmalıyım. Ama her ne olursa olsun susmalıyım.
Hangisi daha
zor, hangisi daha acı? Gerçekten gitmeli miydin, yoksa kalıp yanımda savaşmalı mı?... Bir yol arıyorum kendime, bulduğum tüm yollarsa sana çıkıyor…

Kapanmalı artık gözlerim.
Sonsuz bir karanlıkta tek başıma yürümeye devam
etmeliyim... Yürümeliyim ardıma bile bakmadan, yürümeliyim parçalayarak
değerleri ve sevgileri, yok ederek yaşadığım tüm zamanları...

Nasılda acımasız zaman. Nasıl da yüceltmiştim seni gözümde. Tutup kendi
ellerimle koymuştum en yükseğe, sonra keyifle izlemiştim yüceliğini.
Ama yine ben bitirmeliyim. Tutup kollarından indirmeliyim olduğun yerden. Ya da seni ölene kadar yaşatmalıyım içimde..... Ne kadar zor bir karar..

Bir yanım: “Bir daha kimse, hiç kimse onun kadar çok sevilmeyecek”, derken, bir yanım sakin, sessiz...

Zaman geçiyor, acım dinmiyor. Kapanmıyor yaralarım..
Tükenirken ben, aklımda bir tek sen... Görüyor musun, yine konuşuyorum ama sessizce. Susmayı öğreniyor yüreğim..

Ama ben kararımı verdim...

Seninle olduğum zamanları düşünmek bile bana mutlulukların en büyüğünü
yaşatıyor..


Kimden: _!FEARLESS!_

24.07.2012 14:16:40



Kime: _!FeaRLeSs!_


ERTELENEN ANLAR

Neleri nelere değişiyoruz? Değer mi acaba diye durup düşünmeden.

Sevdiğimiz için gecenin ikisinde yol kat edilmiyorsa, uyku tatlı
geliyorsa....

Hangi zamanı kimlerden çalıyoruz, çantada keklik gibi gördüklerimizden mi?

Şu saati kurma işini bir türlü ayarlayamıyorum. On dakika erkene kursam,

onun verdiği rahatlıkla süre daha da uzuyor. Vaktinde kursam telaşa
kapılıyorum.

Çareyi buldum! Uyumak uğruna kahvaltısızlık. Yolda elime alacağım kuru bir
poğaça ama on beş dakika fazla uyku.

Hayal etmiyor değilim şöyle beyaz örtülerde domatesli, peynirli, ballı
kahvaltıyı ama...

İşe gelince telaş eder dururum, yapacaklarımı düşünmekten arkadaşlarıma
esaslı bir günaydın diyemem.

Ne kaybettirir bana beynimi onlara verip, gözlerinin içine bakarak bir
günaydın demem?

Ya da nasılsın derken seni gerçekten umursuyorum ve nasıl olduğunu merak
ediyorum hissini ona belli etmem?

İşler mi durur? Kaç dakika kaybettirir bunları yapmak bana?

Annem aradığında 'işteyim şu an, bunları burdan konuşamam, akşama evden
ara' dediğimde...

Akşam aradığında ise gündüz endoskopiye gittiğini, beni yanında istediğini
söylemek için aradığını işitmek...

İşten eve gelip bir telaş yemeği yetiştirmeye çalışırken bütün gün beni
özleyen çocuğumun bacağımdan çekiştirip bana sarılmak istemesi... "Hayır,
yavrucum, şu an sana sarılamam, yemek yetiştirmem gerekiyor.

Ancak her iş bittiğinde - tabii o da ancak sen uyuduğunda, sen bilmem
kaçıncı rüyanı görürken- seni öpebilirim" demem...

Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarım yemeğe davet ettiklerinde bunun
kahrolası bir toplantıya denk gelmesi, ama onların gitmesi.....

Çok sevdiğim akrabamın doğum gününe sırf eşim keyif almıyor, diye sadece
telefon etmem....

Pazar yürüyüşüne çıkmak için hazırlanırken yağmurun başlaması, 'oysa daha
dün gitmiştim kuaföre, otur evde cips atıştır.

Yağmur mu? Vurmasın yüzüme damlaları. Nasılsa daha çok yağar' demem....

Böyle kaç tane anı, kaçırırız hayatta? Kaçını bir daha yakalama şansını
verir hayat bize?

Annemizin endoskopisi kötü çıkarsa...

Evladımız hızla büyürken ıskaladıklarımız ve bir daha geri gelmeyen büyüme
evreleri....

Dostlarla yapılan enfes sohbetler...

Aile ile yapılan her daim tat veren kahvaltılar...

Neleri nelere değişiyoruz? Değer mi acaba diye durup düşünmeden.

Sevdiğimiz için gecenin ikisinde yol kat edilmiyorsa, uyku tatlı
geliyorsa....

Hangi zamanı kimlerden çalıyoruz, çantada keklik gibi gördüklerimizden mi?

Ne kadar ilgilenmesek de, ne kadar az zaman ayırsak da, nasılsa yanımızda
olacaklarından emin olduklarımızdan mı?

Ya o keklikler bir gün keklik olmaktan bıkarsa.....

Ya onlar, 'al, istediğin hayatı sen yaşa. Ne olursa olsun biz arka fonda
yokuz' derlerse?

Ya, 'her şeyi sizler için yapıyordum' yalanı ile baş başa kalırsak?

Ya.......................

Ya yağmurun bir daha yağdığını göremezsek?!!


Kimden: _!FEARLESS!_

24.07.2012 14:15:59



Kime: _!FeaRLeSs!_


Öğrendiğim bir şey var yaşadıklarımdan...

Bir yarım aklım vardı onu da leylekler kaptı..

Kemikleşmiş laflar hep sıkmıştır beni... yarım yarım yamalak düş gibi önüme serilirler..

Neden asayım ki yıldızları gök yüzüne ve neden saçlarım yalnız kalsın..

Bazen dolaşırım yalnızlığımın dar sokaklarında.
Köşe başlarından kuyruk sallayan kedilerin bağırtıları gelir kulağıma, üşürüm kendimle, kendimce..
Bir sokak lambam bile yok, puslu ışığı altında sevgili öptüğüm..
Bir kaldırım taşı, ayak izlerini süreceğim..
Aslında çöpten ekmek toplayan bir kimsesizim bile yok ve elleri çamurlu dilenci çocuklarım..
Yalnızım yani anlacağın...yalnızım içim buruk, göz bebeklerim kırmızı..

İki kere ikinin dört ettiğini söylüyorlar bana..
İnanmıyorum..aslında inanmak istemiyorum, nasıl bu halim mi dört..!
Kendime suskun düşler satın alıyorum gecelerden..
Borç hayli kabarık, ser sefil umutlarımın kara kaplı defterinde..ödenecek ama kim bilir belki hemen...belki de yarın...öbür gün..

Hekimde kesilmişim kendi kendime tedavisi zor hastalıklarla uğraşıyorum ciğerlerimde..Ne yani, öksürmüşsem, kan damladıysa dilimin ucundan şiirlerime...ve ben isyansam göbeğime bağladığım taş misali...isyansam diyorum.....yaşanmayan aşklar misali..

Geri dönüşler yok bu yolculuklarda, her an bir inziva karargahı gibi sığındığım merdiven boşlukları..Gelen geçen yok, yağmurlar bile ıslatmıyor eskisi gibi...kurumuşum, kirlenmişim..
Yalan gibi...

Şimdi bir uçurumun kenarında olmak vardı, kimsenin olmadığı koca yamaçların sırtından bakmalı en diplere..Mendil sallamalı uçurum çiçeklerine..rüzgar bir başka esmeli, intiharı düşünmeli özgürce..

Gidilmiyor yalnız, oysa ellerinin o sıcaklığı, avuçlarındaki ıslaklıktan kayıp düşmek vardı ya bu sonsuz kuyulara...o da olmadı..

Yanlış zamanların getirdiği iki damla göz yaşı gibi ağlamaklı bir iki kelime düşseydi ya bağıra bağıra gönül bahçeme..o da olmadı..

Aslında *öğrendiğim bir şey var yaşadıklarımdan* hayat ne seni ne de beni güzelim..

Yormadı..
Yoramadı..!


Kimden: _!FEARLESS!_

23.07.2012 17:58:20



Kime: _!FeaRLeSs!_

Bilir misin yalnızlık ne demek?

Bilir misin yıldızlardan medet ummayı?
Uzattın mı elini bir yıldız boyunca, belki tutarım diye farkında olmadan?
Uykusuz kalmayı bilir misin sabaha kadar?

Hiç küstünmü hayata? Aslında kendindir küstüğün küçüğüm.
Kapatıp gözünü hayaller kurduğun oldu mu geleceğe dair?
Bazen küçük bir masumiyet belirir tebessümünde, bazen gözünde hırçın bakışlar.

Kızdın mı kaderine günlerce? Kendini tanımadığın oldumu hiç?
Bazen cesaret edemeyen konuşmaya ve bazen de hiç susmayan sen

Sevdin mi Birini? Her yağmur yağışında saatlerce bekledin mi sevdiğini pencerenin önünde?
Bir yudum sevgi dilediğin oldu mu sert bakışlardan, yaslanacak bir omuz aradın mı?

Birden güldüğün oldumu sebepsiz? Her şiirde kendinden bir şeyler bulmadın mı?

Rüyalarda yaşadığın oldumu hayatını, istemediğin oldumu uyanmayı?

Baktığın ama göremediğin oldu mu etrafı? Ufak bir sorunu büyütüp ölmeyi istemedin mi hiç?

Sebebini bilmediğin bir ağırlık çökmedi mi üstüne?

Büyüdüğünü fark edip zamana düşman oldunmu?

Hecelerin az geldiği, kelimelerin yetmediği oldumu duygularını anlatmaya?

Ağladığın oldumu sebepsizce sabaha kadar?Belki sen ağlamayı bilmiyorsundur, sevmeyi bilmediğin gibi!

İKİ DAMLA YAŞ DEĞİLDİR AĞLAMAK!

Önce hüzünlenmek, sonra düşünmek, hayal etmek, anıları yaşamak büyük bir özlem o küçük oyuncak bebeğe sarılmak,
İşte budur
AĞLAMAK VE YALNIZLIĞI YENİDEN YAŞAMAK!...


Kimden: _!FEARLESS!_

23.07.2012 17:40:51



Kime: _!FeaRLeSs!_

Mucize” ye en yakın gerçektin sen
Lakin sana “ mucize “ diyemedim üzgünüm

Ey gözlerindeki hayat sağnağı ile beni mutlu eden “ mutluluk
Musalla soğuğu ellerimden tut.
Mesken bildiğim yüreğinden beni kovmalarına izin verme.
Sakın bırakma beni.
Avuçlarından salma beni uçurumlara.
Hiçim diye bir de dipsizliğe mahkum olmayayım.

Adını baş harfine sığınmış gövdemi yakmalarına göz yumma.

Aydınlığı senin gözlerin olan gökyüzümü kapama karanlığa.

Tut gözlerimden. Çengelle yüreğimi yüreğine.

Hayatın sınırlarına kurduğum çizginin ölüme taşmasına izin verme.

Kanbur sırtımla sınır ihlalinde bulunan yüzümü doğrulara çevir.

Kalabalıkların arasındaki azınlık halimi isminle kalabalıklaştır.

Köklerime sarıl çünkü üşüyorum.

Korkularıma cesaretinle güç ver.

Ezikliğime inat sen gökyüzüne götür

Bana reva görülen acılara inat sen beni mutlulukla adlandır.

Sonra da kanatlandır tüm gurbet kuşlarımı.

Biliyorum sana anlatacak o kadar çok cümlem var ki.

Anlatamıyorum çünki bir mucizeyi sözcüklere sığdırmaktır nankörlüktür.

Evet anlatmaya çalıştım.
Sana sözcükler aradım durdum ama bulamadım.
Seni cümlelerle anlatamadım üzgünüm.
En sonunda sustum çünkü sen mucize” ye en yakın gerçektin.
Sana “ mucize”m “ diyemedim özür dilerim.

Güzelliğe en fazla yakıştırdığım,
Adıma adına yanaştırdığım

Küçük sevinçler getir bana.
Sevdamızla büyütelim sonra.
Umuda kanat çırpsın kanatlarımız.
Mutsuzluktan mutluluklar doğuralım.
Çirkin gördüklerimizde bile güzellikler bulalım.
Unutulmuşluğa ait ne varsa hatırlayalım.
Sen biraz ben ol, ben de sen…
Mutluluk için kaçak şehirler besleyen nehirlere yataklık edelim.
Sonsuzluğa göç edelim. Bir Mayıs sabahına düşsün aşktan çaldıklarımız.
Bir masala benzetilse de biriktirdiklerimiz, sevdanın en halindedir gülüşmelerimiz.
Öyküsüzlüğümüze düşülen dipnotlara aldırmadan büyüyecek sevdamız.
Aştan çalıp sevdaya mayaladığımız ne varsa gülümsesin artık.
Özenle istiflediğimiz tebessümler cicek versin.

Gözlerimizde büyütüğümüz kaçak kentlere aldırma sen.
Yasaklanmış, sorgulanmış yarınlarımıza dön yüzünü.
Adresimiz yok bu dünyada. İzimiz de.
Ama sakın korkma hüviyetimiz yeter bu sevdayı dünya”ya ispat etmek için.
Duraksı, çatısız düşlerimizden düşürülsek de yılmak yok.
Sağır olsa da bu dünya bize, sesli harflerimizle yaşayalım sevdamızı.


Kimden: _!FEARLESS!_

23.07.2012 17:39:54



Kime: _!FeaRLeSs!_

Aşkın yalan olduğunu söylemediler bana, bu yüzden yara bereyim gönül evimde...

Kaşlarımdaki öfkeyi susturacak söz bulamıyorum lugatımda!

Yakışmıyor artık sana susmalar tadını kaçırdın yıllarca. Aramıza boyumuzdan büyük ayrılıklar koydun oldu mu? Bende kalabalığın tenhalaşıyor yavaştan... Meltem esmiyor nicedir, fırtınalar susmadı henüz. Hayat anlamsız geliyor tutunamıyorum canıma...

Ben hiç mutluluktan delirmedim ama delirmekten mutluluğu aşkta öğrendim.

Neden herkes bakışlarını üstüme yapıştırmış bana bakıyor? Biliyorum, çok çirkinim kimin yüreğinin zilini çalsam açılmaz kapılar ardında kalırım kimsesizliğimden... Oysa ben düşlerin pembesini yüreğimin görünmezliğinde saklarım... Temiz hayallerimden kurşun yemek öldürüyor içime sığmayan umutlarımı: Yine de her gece mektuplar yazarım sana hiç okumayacağın.

Yüzün flulaştı gözümde, aklım yavaş, yavaş seni unutmaya yelteniyor sevgili!
O duyumsuz bakışlarından aldığım yitik anlamı göğsümde tutuyorum...

Geç bastırılmış bir yalnızlık ihtilali için MERHABA! bu yüzden zehirli geceler bırakıyorum ve seni onarıyorum kendimi yaralayarak. Yalnızlığımdan bir sen çıkarıyorum sensizlik büyüyor yanımda...

Mor bir ölüm giyiniyorum sensizliğimin, sessizliğinde... Seni çıkarıyorum hücrelerimin beyinden kan revan her parçan, ben kanıyorum gözlerimden sen düşerken.

Seni bende devleştirmeseydim bu kadar sen de bilmeyecektin farkının farkındalığını sevgili!...
Sen de unutamayacaksın yar beni... Her şarkıda biraz beni hatırlayacak sevgimi bırakıyorum yüreğine usulca haykırarak farkında olmasan da.

Göm şimdi beni aklının dehlizlerine sana da bu yakışır sevgili!

Beni saçlarının toroslarında uyut, beyaz gelinliği sen giydir başımın mezarına!
Sonranın azı, mor dağların eteğinde ölüm kusacak aşkın ciğerlerimden... Bu ölüm beni de korkutuyor ama gelsem yoksun, gelmesen ölüm oluyorum nedir bu ters denklem anlamıyorum!

VE BEN SENİ BİLMESENDE, HALA ÇOK SEVİYORUM..............


Kimden: _!FEARLESS!_

23.07.2012 17:39:13



Kime: _!FeaRLeSs!_

Ya Gözlerin Aklıma Gelirse

Gidersin sende bir rüzgarla
Esip geçersin kapımdan
Ve ten kokun, ellerin bırakır beni
Bir martı olur terkedersin diyarlarımı
Git hadi git
Sorun değil gitte
Ya gözlerin aklıma gelirse?

Gidersin sende bir yaprak dökümüyle
Düşersin ağaçlardan aheste aheste
Sanarsın arkanda ki sensiz de yapacaktır
Öyle sanarsın
Belki zordur unutmak belki de kolay
Zor değil aslında
Zor değil kolay da
Ya gözlerin aklıma gelirse?

Gidersin sende bir gün beyazlar içinde
Bir zamanlar maviler içinde beni bırakıp gittiğinde
Gözlerinin siyahlığı hala üzerimde
Kalbim yalnız seni sevdiğinde
Ve bülbüller sadece sana söylediğinde
Gidebilirsin hadi git
Sorun değil de
Ya gözlerin aklıma gelirse?

Gidersin sende elbet bir yürek üzüntüsüyle
Dağlar,denizler , ardından kan gider
Kırmızı kördüğüm kuşlarının tüyleri ürperir ardından
Gidersin, ellerini de götürürsün
Git hadi git
Sorun değil gitte
Ya can ellerini isterse?

Ya gözlerin,
Ya gözlerin aklıma gelirse?..


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:27:46



Kime: _!FeaRLeSs!_

BİTANEM

Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga,
Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya.
Dalga seven, kıyı sevilendir.
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga
Ve döner hep geriye
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca
İşte, ben de seni böyle severim bitanem.

Bitanem,
Bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini?
Bilirler görünmeyeceklerini...
Sevilmeyeceklerini...
Koklanmayacaklarını...
Okşanmayacaklarını...
Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle.
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını
İşte, ben de seni böyle beklerim bitanem

Bitanem,
Ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin?
Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için
Öyle zorludur ki ayrılmaları
Verir meyvesini ağaç
Meyve tohum olur, tohum kök olur
Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden
İşte ben de böyle bitanem

YOK OLMAYI GÖZE ALDIM
TEKRAR SENDE DOĞMAK İÇİN...


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:25:50



Kime: _!FeaRLeSs!_

Hiç kalbin ağrıdı mı sebepsizce,
Hiç için titredi mi sıcak yaz geceleri,
Dolunaya baktığında hissettin mi hiç
Yapayalnız derin bir karanlıkta olduğunu,
Ve acı bir şekilde farkına vardın mı,
Kalabalık içinde sessizce dolaştığını…

Düşündüğün şeyi bilmeden uzaklara takılır gözlerin
Ellerin bilmediğin elleri tutar sanki,
Tuttuğun el sana huzur verir de
Sen o huzurla bir türlü rahatlayamazsın…

Boğazında kelimeler düğümlenir, yutkunursun
Bakışların buğulanır, gözlerini kısarsın,
Tek damla düşmesin diye çabalarsın
Bilirsin ilk düşen damla habercisidir sağanakların,
Bilirsin sağanakların ardından körelir duyguların,
Bilirsin ki içindeki yangınlar büyür sağanaklarda…

Sen bilirsin ama kalbin bilmez bunları,
Yaşadıkça yaşar sevdalar kalbinde,
Büyüdükçe büyür kalbin, her sevdayı saklar içinde,
Gün gelir sığmaz olur kalbin göğsüne,
Taşıyamaz olur bedenini, artık yorulur…
Duyguların ağır gelir ezilirsin
Bir gün açıklanmamış duygularınla köşende,
Teslim olursun ölüme,
Sessizce…


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:23:52



Kime: _!FeaRLeSs!_

Gözlerimdeki hüznün buğusundan yanaklarıma süzülüyorsun....



Bir yağmur bulutu yaklaşıyor uzaklardan, bir hüzün buğusu kaplarken yüreğimi yine sen yoksun... Biz ki o yağmur bulutlarının kasvetini bile severdik seninle, beraberken her şeyde bir güzellik yakalardık... yağan yağmurlarla düşlerimizde, hayatımızda sıralanan hayal kırıklıklarına rest çeken benliğimizle savaşırdık. loş olurdu odamız yağmurlu günlerde, kasvet kaplardı tüm benliğimizi biz yine de birbirimizin düşlerinden, birbirimize uyanırdık... Efkarımızı içtiğimiz sigaraya katıp boğaza karşı bakan pencereden gri bulutlara emanet ederdik, başka sevdalılara yol göstersin diye. biz her seferinde yine yeniden sevdamıza sarılırdık... Aslında varsın, ama benimle varlığım arasındaki bir yabancısın artık... Gözlerimdeki hüznün buğusundan yanaklarıma süzülüyorsun, sen oluyorsun bu sensiz günlerimde... ve belki bu şehrin, bilmediğim bir semtinde bir yerlerde sende yağmurlardan medet umar bir halde yaşıyorsun...



Beni sorarsan,



bekliyorum işte bir gün buğulu gözlerin takılıp da bir yağmur bulutuna, bir küçük yağmur damlasıyla geri dönersin belki diye...



Her yağan yağmurda seni, anıyorum senden sonra...


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:23:13



Kime: _!FeaRLeSs!_

Bir kompozisyon misali yaşıyoruz hayatı... Giriş, gelişme ve sonuç(!)

Sorunlar, ihanetler, gidenler yok bu sayfasında hayatın. Çünkü gidenlerin neden gittiğini, sorunların neden olduğunu bilmiyoruz Hayat bir sahneyse yani, en güzel bölümünde rol alıyoruz bu sahnenin. Ağlayanlara, yüzümüzü asarak bakıyoruz, niye acaba? Dercesine.... En ağır sorunun içinde de olsak parka gidiyoruz oyun oynamaya.... Gelişme(!)

İşte burada bitiyor hayaller,oyunlar,masallar....Şimdi karşımızda gerçekler. Ben bu bölümün her anında yaşadım seni. Aradım da bulamadım eski kişiliğini... Sende getirmişsin sevgilim aşkın son kullanma tarihini... Gizli ağlamalar başlıyor, gözyaşları saklanıyor. "Niye ağlıyorsun?" diye soranlara ne cevap verirsin sonra... Senin de hayatına giriyor, ihanetler,yalancı sevgiler ve beraberinde tutkulu aşklar ah hayatımızın bu sahnesinde oyun oynayabilseydik(!) Ne olurdu? anlamasaydık da olanlara ağlamasaydık! Gene de her başlangıç bir ayrılık değildir diyorum... Fakat ilginçtir teoride başlayabiliyorum yeni aşklara... Sen farkında değilsin ama yanımdasın gene de.. Bir gülüş olup yanağımda, ağladığımda gözyaşımsın ve sevgilim işte kalem olup yazdığımsın.... Sen hayat oyununda baş rolleri paylaştığım tek aşkımsın.

Sonuç(!)

Sonuç mu? Henüz yok ortada....


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:22:36



Kime: _!FeaRLeSs!_

Sen BedeLini " YüreğimLe " Ödediğim En Masum Günahımdım...

Başucumda bu imkansız sevdanın sevapLarı dururken ben seni ᝰ günahLarınLa ᝰ aLdattım sevgiLi.
YokLuğunda kanarken tövbesi yarım kaLmış günahLarınLa seviştim yaLnızLığının buz tutmuş yatağında.
Her gece bedenimi ateşLere serip günahLarınLa seviştim kan ter içinde.
KözLenmiş bedenimLe, terkediLmiş yüreğimLe tövbesi oLdum en masum günahLarının.
Seni sensizLikte ᝰ senin ᝰ günahLarınLa ᝰ aLdattım sevgiLiᝰ
Sen benden uzakLarda iken bensiz zamanLarda işLeyeceğin her günaha bedenimLe kefiL oLdum.
Körpe ve fiLizLenmemiş acıLarını satın aLdım ömür defterinden.
Evet, tüm günahLarını ve bensiz yaşayacağın tüm acıLarını satın aLdım sevgiLi karşıLığını ᝰ yüreğimLe " ödeyerek...
Gün gelecek, Adımı unutmak zorunda kalacaksın
Puslu gecenin yorgun sabahında.
Bir kibrit çakıp yaşananlara, Tek tek yakacasın benli hatıraları
Ömür defterinin en masum günahında.
Duvarlarında asılı takvimlerden düşen Bir gün gibi, Ağladığında yüreğine gömülen
Bir hüzün gibi
Yavaş yavaş eriyeceğim dudaklarında.
Ama ben sana inat, Yokluğuna inat, Bedenimle közleneceğim günahlarında.
Seni benden alan kadere, Tek bir kelime etmeden
Seni içimde yaşatacağım.
Çünkü ben senin
ᝰ Bedelini yüreğimle ödediğim
En masum günahındım.......


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:21:59



Kime: _!FeaRLeSs!_

"Şimdi söyleyeceklerimi yuttum ,

Yüreğim konuşsun harf harfᝰ"
Ey dudaklarına sirayet etmiş son(ları) baharı silemediğim, Sen beni yüreğimin cümlelerini sıvamış dudaklarımı ᝰ suskunluğa᝱ teyemmüm etmekle suçlamaktasın ? Yoksa gözlerindeki hayat rengini yüreğimdeki ölümle süslenmekle mi itham etmektesin ? Belki de beni çoktan gitti bilmektesin belki de başka yüreğin terini silmekte görmektesin. Beni nerde kimin huzurunda el pençe divan durmuş düşünsen de ben anı yerdeyim. Suskunum ya, içindekileri okur gibiyim.. - ᝰ Bir gün bitecektiᝰBitti..Aç gelmiştin, sevgime doydun ve gittinᝰ᝱ gitmedim..Bitmedim.. Ölmedim ey sevgiliᝰ Ey avuçlarıma düşen tek dua, Ne çabuk unuttun gözlerinden izlediğim denizi ? Ne çabuk bitirdin sana olan sevgimin büyüklüğünü..Ben sana dua genişliğindeki kadınım demişimᝰBırakır mıyım seni, ölmedim daha..Öl(e) medim. Daha da ölmeyeceğim..Gözleri ne bulutların özgürlüğünü bırakmadan koşmak yok babama..Daha da bitmeyeceğim..Elleri ne Cennet çicekleri᝷nin kokusunu hediye eylemeden varmak yok ᝰ/imizeᝰ. Ey gökyüzünü gözlerinden kanatlandığım, Daha kaç nehir kuruyacak yüreğimin sensizliğinde..Her sustuğumda daha kaç kez kıyameti yaşayacaksın yüreğinin debisinde..Şimdi kelimelerin ucunda üşümekteyim.. Dokun bana / gözlerinde ölsün ölümᝰ Sar beni / yüreğinde büyüsün gülümᝰ Seni tanıdığımdan beri hiçbir zaman yolumu / yüzümü senden başka bir adrese çevirmedim. Adından başka hiçbir cümleye yataklık etmedim ben. Evet kabul ediyorum suskunluğa meyil etmiş yollarım oldu ama asla senden vazgeçmedim. Bir miktar umut, bir dirhem mutluluktu istediğim..Ve mavi bilyelerimi gözlerinden Cennete yuvarlamak , bezden bir bebeği senin kollarında görme arzusuᝰSonra ıslak saçlarını ellerimi bir tarak misali kabul edip delice taramakᝰSonra gözlerinden savrulmuş en sıcak gözyaşlarını gırtlağında yakalayabilmek..Seni ᝰ sona ᝰ hazırlamak değil, yeni bir umuda koşturmakᝰCebinde sakladığın kaybedilişleri reddetmek seni bende yaşatarak..Siyah᝷a olan sevişlerini sana unutturup sana adın genişliğine denk gelen yedi rengi ispat etmek gözlerimdeᝰHatırlıyorum da ᝰ sana inat gitmeyeceğim ᝰ dediğin günleriᝰBen de suskunluğumun yamalı haliyle haykırıyorum ki ᝰ seni çok seviyorum ᝰᝰNerde bilirsen bil beni..Kimin yanında, kimin yamasına yüreğimi yama yaptığımı düşünsen de ... Ben bir sana verdiğim bir dua᝷nın kavgasındayımᝰ. Bilsen de bilmesen deᝰ. Kapattım tüm kilitleri üzerimeᝰ Tek sen varsın tutunduğum.. Tek sen mevcutsun bu yürekteᝰ İster beni suskunluğun safında son görevimi yapmakta bil.. İster dua᝷ya durmuş yüreğimi, ᝰ./imize kavuşmaya gittiğimi düşünᝰ Bilsen de bilmesen deᝰ Ben seninim dudaklarımdaki en büyük duamᝰ.


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:21:23



Kime: _!FeaRLeSs!_

Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi?
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına...
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım...
Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-küfretmezdim...
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı?

Biliyorsun
Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Benden artık pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git...
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim...
Sen vurdun da ben ölmedim mi?


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:20:40



Kime: _!FeaRLeSs!_

Dokunma Kirli Ellerinle Bu Satirlara

Bunlar gözyaşıyla yazılmış satırlar... Her bir hecede sevdam her cümlede ölümüm var... Bunlar dokunulması yasak satırlar... Kirli ellerinle dokunma sakın asileşmiş bu sevda kalıntıları da bana kalır ancak! Kendine bir pay ayırma bu gidişten tüm sorumlusu benim bu isyanın... Sevmeyi göze almışım ölümü de göze alırım.. Hoş sen ölüm kadar güzel olamazsın ya ben ölüm diye süsledim seni... Katran siyahlığında gecenin gelme kapımın önüne sakın! bu cehennemden çıkan bir alev dokunma bu yüreğe patladı patlayacak ölüm lavları... Sahtekarlığının kurbanı olmadım... Her yaptığın gözlerimde kilitli... Mahşer günü hesapta eksik sayılmaz dünyanın dertleri arasında iğne kuruşu hesap kalmaz....! Helallik isteme benden... Hakkım helaldir.. Sen helalim olamadın amma yüreğim helalindedir... Ne kadar yaktıysan bu canı... Hesabını çıkartmam ben Sorarsa bir sual Rahman soracaktır sana... Benden yana umut bağlama karşı dağların heybetli duşuna kanmadım ben bir defa sevdim bir defa yaktım bu sevdayı bundan sonra sen mi yanarsın cehennem ızdırabında bilemem ama ben çoktan öldüm bu ateşin arasında... Ben olamadın asla ... Senden olmanı da beklemedim.. Biraz anlamaya çalışsaydın bu sevgiyi kirlenmiş kalbin bile acıtmazdı yüreğimi... Dokunma bana... Benim yüreğim mahsun artık... O ne sana ne de bana ait değil.. Orta yerde sevdanın güvercinlerini bekliyor dedim ya dokunma bu satırlara bu yüreği bu bedeni biz yaktık... Hesabını sana ödetmem korkma! Ben kalleşliği görmüş insanım ama bizde yoktur yamuk... Bizim sözümüz her daim namusumuz olmuştur senin gibi yüreksize kalmadık ya! Ben bu yüreği yaktım korların arasında ne sen dokunursun gayrı ne de ben toplarım bu yüreği.. Darmadağınık kalmış bir hal içinde ... Ben giderim vuslatım diye ölümüme...


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:19:47



Kime: _!FeaRLeSs!_

BeN SeNiN NeYiNeYaNaYIM

Sana hiç birşey söylemek istemiyorum sözcükler yetersiz.. ve sana hiç birşey yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulaç attığım, üstüme gökkaşığını kuşandığım bu aşk yalanmış... Şimdi karanlık sularda boğuluyorum, gökyüzü kurşun gibi ağır,ne yana dönsem yalan gülüşler yalangülüşler yalan,insanlar yalan, insanlar onlar zaten yalan... Ben seni mi sevdim, senin gözlerinle mi baktım dünyaya,senin ellerinle mi çiçek verdim?Sevinçti aşktı göğsüme bastığım, ben kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım.. Gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim,bu bir aldatmacaymış,kötü bir rüya..Kötünün bile bir yüzü vardır,bir görünüşü ama en beteri buymuş..bu aldatmaca en kötüsüymüş. bir masal olsaydın razıydım bir şiir olsan alır saklardım,güzel bi söz kalırdı senden geriye, hoş bir anı,kimsenin dokunamayacağı bir çağırış ama geriye hiçbirşey kalmadı,bir yokluğu var saymışım ve bir HİÇ e sarılmışım, çölde serap bile değilsin sen.. serabın bile gizli bir ışığı vardır .sense ışığı yutan bir karanlık, bir kör kuyu. ben kör kuyularda ışık aramışım.. nasıl olsa biterdi bu aşk, ama unutulmaz bir hatıra gençliğin en güzel anısı olarak kalsaydı. sen hiçbirşeyin değerini bilemedin ki senin kökün çürük meyven zehirmiş. ben seni aşkın yerine koymuşum aldanmışım.. Aslında kabahat sende değil bende ben bu yaşıma kadar insan tanımamışım... sana karşı bir öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın değilim çünkü sen zaten yokmuşsun.. Asıl kızılacak kişi benim küçücük bir toz tanesini mücevher sanmışım.Senin yaptıkların bana koymadı beni kahreden, beni yok eden, beni binn pişman eden ben bir aşk yaratmışım tek başıma yaşamışım sen zaten yokmuşsun ki ben senin neyine yanayım.....


Kimden: _!FEARLESS!_

12.05.2012 22:19:14



Kime: _!FeaRLeSs!_

Bugünüm mutluluk vermiyorki yarınlarımdan mutluluk bekleyip umut ediyim

Ben sana böyle bağlı olduğum sürece nasıl vazgeçebilirim? Sen ayrılabilirsin çünkü sevmiyorsun! Ama ben seviyorum. O hak etmediğin sevgiyi sana veriyor ve seni ölümüne seviyorum. Seven ne zaman sevilmişki sen beni sevmiyor bana acıyorsun beni bu hale düşüren sen değilmisin? Hiç değilse duyğularımı lekelemeseydin onlar saf ve günah karsızdı bedenim seninle yeteri kadar günah işlemişti. Şimdi günahkar bir kulum cezam müebbet acı olucak bu dertten beni tanrım bile kurtaramıycak çünkü seninle işkediğim günahlardan dolayı beni o affetmeycek ve beni bu duruma düşürdüğün içinde seni ömrümce ben affetmeyeceğim aldığım nefes boyunca hakkım haram olacak bedenim toprağa yar olsada hakkım haramdır bilesin bu dünyada göstemediğin mutluluğun öteki dünyada hesabını vereceksin..


[1]  2  


counter